23 Mart 2015 Pazartesi

Makyaj Fırçası Temizliği En Kolay Nasıl Yapılır? ya da Sigma Fırça Temizleyici Eldiven (Brush Cleaning Glove) Yerine Ne Kullanabiliriz?

Hafta başından herkese merhaba,

Bugün sizlerle fırça temizliğinde kolaylık sağlayacak bir yöntem hakkında paylaşımda bulunacağım. Fırça temizliğinin ne kadar önemli olduğunu ve cildimizi temizlemek, ona bakım yapmak kadar cildimizde kullandığınız fırça ve süngerlerin de temiz olması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bende hem M.A.C.'in hem de Sephora'nın fırça temizleyici solüsyonları mevcut. Yeri gelmişken anlık temizlik için her ikisinden de memnun olduğumu söylemeliyim ama ben bu solüsyonları fondöten fırçalarım için kullanmıyorum. Göz fırçalarım ve eğer çok çok çok zor durumda kalırsam allık fırçam için kullanıyorum. Bugünkü yazımda bahsettiğim fırça temizliğinden kastım ise detaylı temizlik. Bunu da göz fırçalarım için bebe şampuanı kullanarak, fondötenlerim içinse bulaşık deterjanı ve saf zeytinyağı kullanarak, köpürte köpürte yıkayarak yapıyorum.

Tabi benim için temizliğin gerekliliğini bilmem yine de temizleme işleminden şikayet etmeyeceğim anlamına gelmiyor. Ya ne kadar uzun bir iştir o! Neredeyse 1 saat uğraşıyor(d)um fırçalarımı temizlemek için. Ben bu işlemi her gün makyaj yapmadığım için 15 günde 1 yapsam yetiyor ona rağmen bu kadar canım sıkılıyor, haftada 1 yapanları hiç düşünemiyorum. Yani israf olan suya mı üzüleyim, buruş buruş olan parmaklarıma mı, yoksa kuruyan ellerime mi bilemiyorum:) Benim için acılı olan bu süreci kısaltmak ve kolaylaştırmak için Sigma'nın şu yeni fırça temizliği için  eldivenini ve matını çıkardığını ilk duyduğumda epey heyecanlanmıştım. Geçenlerde de Sigma'nın sayfasından sipariş versem mi vermesem mi diye epeyce düşündüm. Kozmela'ya baktım getirmiş mi diye en azından daha kısa sürede elimde olur diye ama getirtmemişler. Neyse bunları düşünürken o sırada vazgeçtim sonra alırım dedim kalktım bilgisayar başından. İyi ki de kalkmışım diyorum şimdi.
Dün fırça temizleme günümdü ve yıkanacak fırçaları seçip banyoya gittim. O sırada oğlum ağlamaya başladı ben de yatağına gidip baktım, oyuncaklarından biri yatağında kalmış dönerken herhalde ses çıkarmış uyandırmış kendisini. Neyse yeniden uyutup, oyuncağını da sepetine koydum. Bu sırada sepetinde oğlum için aldığımız sıcak su torbası gözüme ilişti. Bildiğimiz klasik sıcak su torbasının minyatürü. Oğlum bebekliğinde kolik olduğu için havluya sarıp, karnını ısıtıyorduk bununla. Tabi şimdi çok tehlikeli olduğu için kullanmıyoruz. Sıcak su torbasını görünce biran beynimde ışıklar yandı:) Hemen üzerindeki kumaşı söküp dokusuna baktım. Aaaaa tam da benim aradığım şeydi. Tabi bu fikirle bu dokuda evde başka neler var diye düşünmeye başladım ve bingo Tantitoni'den aldığım silikon fırın eldivenleri geldi aklıma. Bunları kaptığım gibi fırladım banyoya. 
Bu elimdeki ürünlerin malzemesi silikon ve tırtıklı olduğu için Sigma'nın yeni çıkardığı matın ve eldivenin yerini tutabileceğini düşündüm ve haklı da çıktım.Aynen Sigma'nın videosunda gösterdiği gibi yıkadım fırçalarımı. İnanmayacaksanız ama 15 dakikada bitti işim. Hele o fondöten fırçalarından kiri arındırmak 1 dakika sürdü, temizleyici maddeyi ayırmak 2 dakika sürdü. Bu temizliğin en zor tarafı yüz fırçalarından sabunu arındırmak bence ve bu yöntemle o kadar kolaylaştı ki işim anlatamam. Eğer siz de benim gibi bu temizlik işinde zorlanıyorsanız veya Sigma eldiven almayı düşünüyorsanız (39 veya 35 dolar vermeden) önce bu yöntemi bir deneyin derim. Benim çok işime yaradı, dilerim sizin de işinize yarar.





Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Deneyeniniz olursa yorumlarını paylaşırsa çok sevinirim.
Sevgilerimle...

22 Mart 2015 Pazar

Golden Rose Velvet Matte 20 Numara Ruj Yorumum

Herkese mutlu pazarlar:)
Bugün sizlere yeni aldığım ve aldığımdan beri gün aşırı kullandığım Golden Rose markasının velvet matte serisindeki 20 numaralı rujundan bahsedeceğim. Öncelikle uygun fiyatlı markalarda bu kadar güzel ürünler bulmak beni gerçekten mutlu ediyor, bunu belirtmek istiyorum. Her zaman verdiğimiz parayla yaşadığımız memnuniyet doğru orantılı olmayabiliyor.
Gelelim bugünkü yazımıza, Golden Rose velvet matte serisindeki 20 numaralı ruja:)




Bordomsu vişne çürüğü renginde olan bu ruj adından anlaşılacağı gibi mat bir ruj. Elbette M.A.C. retro matlar kadar mat değil ama mat kategorisinde bir ruj.


İki farklı ışıkta rujun rengini görebilirsiniz. Yalnız bu renkler
maalesef çok yanıltıcı olabiliyor. Hatta dudaktaki duruşunda bile kişiden kişiye değişiyor. Size şöyle anlatayım, geçen gün işe bu ruju sürüp gitmiştim ve bir arkadaşım o kadar beğendi ki dudağımda ruju ilk arada soluğu Watsons'da aldık. Hiç düşünmeden aldı tabi ki ruju ve geri döner dönmez sürdü. Onun dudağında bende durduğundan hiç yoksa iki ton daha açık durdu. İster istemez biraz hayal kırıklığı yaşasa da bir iki saat sonra kendi dudağındaki duruşuna da alıştı ve sevdi. Diyeceğim şu ki, dudak renginize bağlı olarak rujların duruşu çok değişkenlik gösteriyor. Benim dudak rengim koyu olduğu için ruj bende daha koyu ve tok duruyor. Lütfen fotoğrafları incelerken bu durumu göz önünde bulundurun.
Aşağıdaki fotoğraflarda flaşlı ve flaşsız çekimde dudağımda nasıl durduğunu görebilirsiniz.




Rujun sürümü M.A.C. retro mat rujlara göre çok çok daha kolay. Kalıcılığı bence çok iyi ama yine M.A.C.'LE kıyaslayacak olursam azıcıcık daha az:) fakat sürümü daha kolay olduğu için gün içinde daha rahat tazeleyebiliyorsunuz. Bir kaç saat içinde benim dudak ortamdan silinmeye başladı ama dediğim gibi tazelemede sıkıntı çekmedim. Dudağımı kurutmadı ama altına nemlendiricimi mutlaka sürüyorum. Dudak çizgilerime dolmadı fakat yemek yedikten sonra hafif dudak kenarlarıma taşma yaptı (artık nasıl yemek yiyorsasm) :) ama kolayca düzeltebildim.  
Kısacası fiyatına göre çok beğendiğim bir ürün oldu. Kesinlikle diğer renklerine de bakacağım. Ben Watsons'dan 14,5 tl ye aldım. Fırsatınız olursa mutlaka bir göz atın derim.
Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgilerimle...




21 Mart 2015 Cumartesi

Max Factor Excess Shimmer Krem Far İncelemesi

Hafta sonundan herkese merhaba,
Bugün sizlere, kendisini severek takip ettiğim surdarcenciel.blogspot.com.tr adlı blogun yazarı Başak hanımın yazısından etkilenerek koşa koşa gidip aldığım Max Factor Excess Shimmer krem farlarından 25 bronze rengi hakkında paylaşımda bulunacağım. Bu farı denemek istememin en temel sebebi çok yumuşak, köpük formunda olduğunu okumamdı. Açıkçası ben bu fardan önce hiç köpük far kullanmamıştım, hatta başka markalarda bu dokuda bir far var mı inanın bilmiyorum. Çok uzun yıllardır makyaj koleksiyonumda krem farlar var ama bu yapıda hiç krem far görmedim ben. 
Şimdi sizde merak ettiniz tabi nedir bu farın yapısı diye. Gerçekten krem far kelimesi bu far için üretilmiş sanırım. Şöyle anlatmaya çalışayım, yüzümüze sürdüğümüz cilt bakım kremlerine benzer dokuda ama onlardan daha ipeksi, daha yumuşak. Köpük far tanımlamasını ilk okuduğumda, bir dönem çok severek kullandığım Lancome'un Magie Matte köpük fondöteninin yapısı gelmişti aklıma ama alakası yokmuş bu far çok çok daha yumuşak, kaygan dokuda.
Ben Excess Shimmer krem farlarının iki rengini aldım. Biri 25 bronze rengi diğeri de 30 onyx rengi. 30 onyx rengini henüz açmadım, işin aslı ben pek koyu makyaj insanı değilimdir. 25 bronze rengi bile tamamen göz kapağıma uygulamam şaşırtıcı bir hamle benim için:) Onyx rengini alırken göz altlarıma eyeliner gibi sürüp hafif dağıtabilirim belki diye almıştım. Henüz denemedim ama denediğim zaman sizlere yorumlarımı aktarırım. Bronze rengi ise içinde mikro altın rengi yansımaları olan, sıcak bir bronz rengi.



Yukarıdaki fotoğrafta soğuk dursa da benim tenimde çok sıcak güzel bir kızıl kahve- bronz durdu. Eğer yukarıdaki fotoğraftan dokusunu anlayabiliyorsanız ne demek istediğimi bir nebze anlamışsınızdır:)


Dağıtması çok kolay olan farın elimdeki duruşu da yukarıdaki gibi. Ben bu farı küçük concealer fırçamla uyguluyorum. Zaten sürmesi çok kolay bir far ve ben kontrol etmekte çok zorlanmadım ürünü. Rengini vermesi (pigmentasyonu) ve renk yoğunluğu çok başarılı bir far. Kalıcılığından ben memnun kaldım. Elbette ilk sürdüğümdeki parlaklık ve netlik kalmıyor. Bir kaç saat içinde daha doğallaşıyor ve hafifliyor ama ben o halini de çok seviyorum. Altına far bazı uyguladığım içinde uzun saatler koruyabiliyorum makyajımı. Şimdi istereniz bu farla yaptığım makyajıma bir göz atalım:)



Yukarıdaki fotoğraf flaşlı çekimdeki duruşunu gösteriyor. Aşağıdakilerde ise flaşsız duruşunu görebilirsiniz farın.



 En son fotoğrafta ise makyajımı yaptıktan 5 saat sonraki halini görebilirsiniz. Dediğim gibi daha doğal, yumuşak bir hal alıyor. Gördüğünüz gibi sağa sola bulaşıp karanlık, kötü bir görüntü oluşturmuyor. Gün sonuna kadar da bu halini neredeyse koruyor.



Sonuç olarak benim çok sevdiğim bir ürün oldu Max Factor'ün bu Excess Shimmer 25 bronze krem farı. Bu ürüne Watsons veya Gratis mağazalarından ulaşabilirsiniz. Fiyatı 35 tl civarındaydı sanırım. Ben daha açık renklerini de en kısa zamanda temin edeceğim. Buradan beni bu ürünle tanıştıran Başak hanıma tekrar teşekkürlerimi iletiyorum ve sizlere de bu farlara bir şans vermenizi öneriyorum. 
Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgilerimle...







14 Mart 2015 Cumartesi

Makeup Forever (MUFE) Mat Velvet+ Fondöten İncelemesi

Cumartesi gününden herkese merhaba:))
 Bugün son birkaç aydır kullandığım Makeup Forever Mat Velvet+ fondöteninden bahsedeceğim. Bildiğiniz gibi normalden yağlıya dönük (t bölgesi, özellikle burun bölgem) karma bir cildim var. Fondöten seçimlerimin hepsini mat serilerden tercih ediyorum dersem size yalan söylemiş olurum. Öyle ki M.A.C. Face&Body bile favorilerim arasında:) ama bir Sephora alışverişimde oradaki makyaj sanatçısı o kadar ısrar etti ki bunu denemem konusunda ben de bir şans vereyim dedim. İyi ki de vermişim.

Gelelim fondötenin özelliklerine:) Yağsız. suya dayanıklı. ortadan yükseğe kapatıcılığı olan likit bir fondöten. Kapatıcılığı fazla olmasına rağmen yüzde ağırlık yapmıyor ve uzun süre cildinizde kalıyor. Neredeyse 6 saat üstüne sabitleyici bir ürün kullanmasam bile cildimde kıpırdamadan duruyor. Üstelik çok az bir ürün tüm yüzünüze yetiyor. Ben bu ürünü Sigma F80 Kabuki fırçamla uyguluyorum ve uygulama sonucundan çok memnunum. Mat bitişli bir fondöten olduğunu adından da anlamışsınızdır. Sürdükten sonra kadifemsi, duru bir cilde sahip oluyorum. Fakat, maalesef 2-3 saat içinde burnumda parlama ve yağlanma oluşuyor. Aslında bu ürünü yağlı cildimi kontrol altına alması için aldığım düşünülürse pek de görevini yerine getirmiyor diyebiliriz. Ciltteki duruşunu çok çok sevsem de 2 saatte bir mutlaka pudrayla parlamayı kapatmam gerekiyor. Üstelik cildin hepsi matken sadece burun üstümün parlaması çok daha dikkat çekiyor. Islak bitişli fondötenler en azından tüm yüzümde aynı etkiyi yarattığı için bu kadar dikkat çekmiyor. Bu dezavantajına rağmen çok seviyorum bu fondöteni ama eğer almayı düşünüyorsanız yanınızda hep bir pudra taşımanız gerektiğini unutmayın.


Ben bu fondöteni özellikle tam makyaj yapacaksam yani konturuydu. allığıydı, aydınlatıcısıydı, her şeyi tam yapacaksam o zaman kullanmayı daha çok tercih ediyorum çünkü çok güzel pürüzsüz ve mat bir zemin hazırlıyor. Bir nevi beyaz tuvalim oluyor. dilediğim resmi yapabiliyorum:) Bendeki rengi 40 numara. Cildimle çok güzel bütünleşti bu renk. Gün boyunca rengi değişmedi, oksitlenmedi. Renk seçeneği fazla olduğundan herkesin kendi cilt tonuna uygun rengi bulabileceğini düşünüyorum.
Gelelim cildimdeki duruşuna. Bakalım sizde benim kadar duruşunu
sevecek misiniz?


Sol taraftaki fotoğraf cildimde hiçbir ürün kullanmadığım, sağ taraftaki fotoğraf ise Makeup Forever (MUFE) Mat Velvet+ Fondöten kullandığım hali. Gördüğünüz gibi mat, pürüzsüz, doğal bir görünüme kavuşuyor cildim.

Bu ürünü Sephora mağazalarından veya şuraya tıklayarak makyajtrendi.com adresinden temin edebilirsiniz. Ürünün fiyatı 103tl. Çok severek kullansam da bitince Nars'ın mat serisini denemek istiyorum. Aranızda deneyenler var mı? Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgilerimle..

12 Mart 2015 Perşembe

Jardin de Chanel Camelia Rose Allık İncelemesi

Merhaba herkese:)

Bugün, yaklaşık 1 hafta önce elime geçen, biricik annemin hediyelerinden biri olan, bana baharı müjdeleyen, 2015 Chanel sezonunun Jardin de Chanel allığından bahsedeceğim. Gerçekten bahçemde açmış bir çiçeği anımsatan bu allığı kullanmaya pek de kıyabileceğimi zannetmiyorum.
Pembenin açık ve orta tonundan oluşan çiçek kabartmalı bir allık. Doğal ve sıcak tonlarında pembeden oluşuyor. İşin aslı çiçekler yok olacak diye nasıl kullanacağımı şaşırıyorum:) 3 gr olan bu allık siyah kadife bir kesenin içinde, Chanel'in tipik siyah ambalajında geliyor. Yanındaki fırça muhtemelen hiç kullanmayacağım bir fırça olduğundan kendisinden bahsetmeyeceğim. Ambalajının içinde ürünü korumak amaçlı siyah bir plastik daha bulunuyor.


Rengini vermesi (pigmentasyonu) çok başarılı, azıcık bir ürünle makyajınızı tamamlayabiliyorsunuz. Mat bitişli bir allık. Ben kalıcılığını da çok beğendim. yaklaşık 5-6 saat idare etti beni ki bu toz allıklarım için müthiş bir zaman demek. Esmer tenlilerde eğer hafif bir uygulama yaparsanız belli belirsiz bir pembelik katıyor cildinize. Biraz daha yoğun bir uygulamayla sanki spor yapmışsınız da yanağınıza kan gitmiş gibi bir görünüm elde ediyorsunuz:) 







Yukarıdaki fotoğraflarda iki farklı ışıkta elime az bir ürün uygulanmış halini görebilirsiniz. Yüzümdeki duruşunu da aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. Hoş bir pembelik veriyor cilde.


Gramajı dışında (biraz küçük bir allık olduğunu kabul etmek gerek) yüksek fiyatlı bir markadan, Chanel'den beklentimi karşılayan bir ürün. Tasarımı bile beni benden aldı diyebilirim. Chanel ürünlerine Sephora'lardan ve Sevil Parfümeri'den ulaşabilirsiniz. Ben Türkiye'den almadığım için fiyatını tam bilmiyorum ama sanırım 130tl civarında.

Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Sevgilerimle..



10 Mart 2015 Salı

Painpot için ideal fırça Sigma 3DHD Precision

 Herkese merhaba,
Bugün ilk defa bir fırça hakkında paylaşımda bulunacağım. Açıkçası bu fırçayı alırken öyle çok büyük bir beklentim yoktu ancak kullandıktan sonra göz kapağıma baz olarak kullandığım M.A.C. paint pot'larıma sevgim 10 kat daha arttı. Bu durumun kahramanı olan Sigma 3DHD Precision fırçadan bahsetmezsem olmaz dedim kendi kendime. Bu 3DHD serisinin bende bir de Kabuki fondöten fırçası var. Ondan da memnunum ama sonuçta kabuki fondöten fırçam Sigma F80'den de gayet verim alıyordum. Bir artısı burun kenarı gibi yerlere daha iyi ulaşıyor ama asıl kahramanım bugün tanıtacağım fırça.
M.A.C. paint pot benim makyajımın demirbaşlarından ve onu birçok farklı yöntemle uyguladım. Bugüne kadar en memnun kaldığım yöntem parmaklarımla yaymaktı çünkü fırçayla homojen ve düzgün uygulamayı başaramamıştım. Sigma 3DHD Precision'ı ilk aldığımda neyle kullansam diye düşünürken bir paint pot'la deneyeyim dedim ve işte o gün bugün artık benim için ayrılmaz ikililer:)


Bu fırçanın ucu üçgen prizmanın yuvarlak hatlısı gibi:) Zaten sanırım marifeti de orada, ucu sivrildiği için köşelere de rahat uygulama yapıyorsunuz. Yumuşacık, sık tüylü bir fırça. Paint pot gibi kalın yapıda bir ürünü bile yumuşacık dağıtıyor göz kapağınıza. Sigma fırçaların kalitesini burada tekrar etmeme gerek var mı bilmiyorum ama yıkandıktan sonra dökülme yapmıyor, kolay deforme olmuyor, uzun bir süre size arkadaşlık ediyorlar.










Yukarıda gördüğünüz gibi alışık olduğumuz fırça formlarından çok daha farklı. Tüm krem farlarda aynı güzel sonucu vereceğine inanıyorum. Ben daha henüz sadece paint pot'larla denedim ama dediğim gibi sonuçtan çok çok memnun kaldım.


Yukarıdaki fotoğrafta tüm göz kapağıma M.A.C. Paint Pot Painterly renginin Sigma 3DHD Precision fırça ile uygulanmış halini görüyorsunuz. Ürünü o kadar homojen, pürüzsüz bir şekilde oturtuyor ki gözünüze gerçekten bu fırçaya vurulmamak imkansız.
Fırçanın fiyatı Kozmela'da 71,25 tl, dilerseniz burayı tıklayarak ürünü inceleyebirisiniz veya şurayı tıklayarak Sigma'nın resmi sitesinden inceleyip satın alabilirsiniz. Sigma'nın sayfasında fiyatı rengine göre 19 ila 21 dolar arasında değişiyor. Eğer gönderim süresini beklemek isterseniz kargo ücretleri de çok fazla değil 5-6 dolar gibi bir tutara Türkiye'ye getirtebiliyorsunuz. 
Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorum.
Sevgilerimle...

8 Mart 2015 Pazar

Bobbi Brown Metallic Long-Wear Krem Göz Farı İncelemesi

Mutlu Pazarlar,
Bugün sizlere Bobbi Brown markasının krem farlarından olan Metallic Long-Wear serisinin 13 numaralı Opal renginden bahsedeceğim.
Yazıma geçmeden çok kısa bir şekilde hepimizin Kadınlar Gününü kutluyorum. Ancak tüm kadınların ''bir gün''lerinin değil hak ettikleri bir geleceğe sahip olmalarını diliyorum. Kadınların şiddete maruz kalmadığı, baskılanmadığı, renklerinin solmadığı, haklarının yenmediği, özgürlüklerinin kısıtlanmadığı, göz yaşlarının akmadığı bir geleceğe uyanmayı diliyorum...

Gelelim blogumun bugünkü konuğu Bobbi Brown markasının krem farına.

Çok şık cam bir kavanozun içinde 3,5gr'lık bir ürün geliyor. Yumuşak ve ince yapılı bir krem far. Bendeki rengi 13 Opal, beyaz görünen kısım sürdüğünüzde tamamen kaybolup, şeffaflaşıyor, geriye içinde hafif eflatunluk olan pembe mikro pırıltılar kalıyor. 



Bu benim ilk ve tek Bobbi Brown krem farım. Geçtiğimiz aylarda YKM'de bir indirimde yarı fiyatına yakalayıp almıştım. (40-45tl arası bir fiyata almıştım %50 indirimde) Mağazada elimde denediğimde o kadar beğenmiştim ki herhalde aylarca elimden düşürmem diye düşünmüştüm.


Yukarıdaki fotoğrafta elime yaymadan önceki halini görüyorsunuz. Dediğim gibi yayınca beyazlık tamamen kayboluyor. Neyse gelelim büyük bir hevesle aldığım fara. Bu sefer çarşıdaki hesap eve uymadı:) Elime o kadar kolay uygulanan farı gözlerime uygulamada bir türlü istediğim performansı yakalayamadım. Göz makyajı yaparken ben mutlaka bir bazla göz kapağımın rengini eşitlemek zorundayım. Aksi takdirde çok renk eşitsizliği oluyor maalesef. Bunun içinde birinci tercihim M.A.C. paintpotlar. Bobbi Brown krem farı paintpotun üstüne sürmekte gerçekten çok zorlandım. Zaten fırça filan kullanmam mümkün değil, çok çirkin bir şekilde topaklanıyor ve renk eşit yayılmıyor. Parmaklarımla da uygularken çok dikkatli olmam gerekiyor aksi takdirde alttaki bazı parça parça bir garip gösteriyor ve fazla oynarsanız da o mikro simler her yana dağılıyor.


Sürebildiğim en düzgün hali yukarıdaki gibi. Göz pınarlarıma uygularım diye düşündüğüm bu ürünü maalesef oraya hiç uygulayamadım. Etrafına ve aşağıya doğru yayılır diye korktum açıkçası. Bir de bunun üzerine gölge yapınca renk biraz daha kırılıp, kirleniyor, aşağıda gördüğünüz gibi alakasız bir şey çıkıyor ortaya.


Sonuçta çok büyük hevesle aldığım ama çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadığım, bir türlü doğru kullanmayı beceremediğim bir ürün oldu. Maalesef nefret ettim kendisinden. Bir daha da asla almam tabi ki:) Shiseido'nun krem farlarını 1000 kere tercih ederim buna:))

Umarım keyifle okuduğunuz, faydalanabileceğiniz bir yazı olmuştur. Aranızda kullananlar varsa bu rengini yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgilerimle...





7 Mart 2015 Cumartesi

The Balm Meet Matt(e) Nude Far Paleti İncelemesi

Merhaba herkese,
Bugün sizlerle çok sevdiğim The Balm markasının Meet Matt(e) Nude paleti hakkında bir payaşımda bulunmak istiyorum. Bu markanın daha önce buradaki yazımda allıklarını ve şuradaki yazımda da renkli nemlendiricisi hakkında paylaşımlarda bulunmuştum. Biraz geç keşfettiğim bir marka olmasına rağmen kullandığım tüm ürünlerini çok seviyorum ve Gratis mağazaları ne zaman indirim yapsa mutlaka gidip bir ürününü daha alıyorum diyebilirim. Şu an elimde 3 veya 4 tane paleti var sanırım (nude tude, nude dude, meet matte ve adını hatırlamadığım bir minik paleti daha). Evet çokca tozutuyorlar ama bence renk verme performanslarına ve kalıcılıklarına göre birçok markanın benim için önündeler. Yani onca para döktüğüm Urban Decay markasının Naked paletlerinin de tozutmasının The Balm'dan geri kalır yanı yok ama bütçemi sarsma konusunda The Balm'ın çok çok üstündeler:)
Gelelim bugünkü yazımıza..



Ben bu palete bayılıyorummm!!! Hepsi mat 9 fardan oluşuyor ve hepsi birbirinden kullanışlı diyebilirim.
Üst sıradan başlamak gerekirse;
Matt Johnson: Füme rengi
Matt Garcia: Acı kahve
Matt Malloy: Opak beyaz

Orta sıradaki renkler;
Matt Rosen: Orta kahve (hafif küllü)
Matt Wood: Çok koyu kahve
Matt Singh: Soğuk şeftali

En alt sıradaki renkler;
Matt Abdul: Gri
Matt Lombardi: Krem rengi
Matt Hung: Eflatun-mor karışımı bir gri

Bu paleti hem gündelik makyajım hem de gece makyajım için çok rahat kullanabiliyorum. Paletin gramajı da 25,5 gr yani kolay kolay bitecek bir palet değil:)
Eğer dışarıdaysam, örneğin iş yerinde makyaj yapacaksam, bana tek başına bu palet neredeyse tüm makyajım için yeterli oluyor. Matt Singh rengini çok seviyorum. Hem göz makyajımda kullanıyorum hem de yanımda allık yoksa allık yerine de kullanabiliyorum. Matt Malloy rengini kaş altlarıma ve göz pınarlarıma uyguluyorum. Matt Lombardi rengini tüm göz kapağıma baz olarak uyguluyorum. Matt Wood ve Matt Johnson renklerini kirpik diplerime eyeliner gibi uyguluyorum. Diğer renkleri ise gölgelendirme ve derinlik katmak için kullanıyorum. Kısacası hemen hemen her rengin hakkını vermeye çalışıyorum.
Başta da belirttiğim gibi renk yoğunluğunu (pigmentasyonu) ve kalıcılığını çok başarılı buluyorum The Balm ürünlerinin. Bu palette de beni yanıltmadı. Sabah yaptığım makyaj akşama kadar gözümde duruyor.
Elbette bu paletinde en kötü yanı tüm The Balm paletler gibi fazlaca tozutması. Paletin ambalajı da tipik The Balm formunda, açınca kocaman bir ayna çıkıyor karşınıza ve çok sevimli bir formda ama tozutması maalesef ambalajın da çok kirlenmesine sebep oluyor. Temizlenmesi zor olduğu için paleti açınca maalesef ilk zamanlardaki o güzel görünümden eser kalmıyor. Pis. kirli. karmaşık görünüyor. Yine de o görünüme değecek bir performansı var. Üstelik Gratis'lerde indirimde yakalarsanız bu paletin fiyatı 50tl civarında.
Gelelim bu paletle yapılan doğal bir makyaj örneğine:)


Çok severek kullandığım bu palete bir şans verin derim. Hatta indirimde yakalarsanız havada kapın bence:)
Umarım keyifle okuduğunuz, faydalı bir yazı olmuştur. Yorum ve önerilerinizi bekliyorum.
Sevgilerimle...